Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KAÇIN

Bu haberin fotoğrafı yok

Yalnız ve güzel şehrim ne tiyatrolar izledi kim bilir.
Aşşa çarşı karışık, yukarı çarşıda gubaran gubarana.
Herkes olduğundan daha çok şirin gözükme peşinde.
Hindi gibi nasıl yürünür nasıl kanat açarım, tavus kuşu gibi kanatlarımı nasıl gösteririm derdinde.
Tiyatrocu arkadaşlar bilir, Hisseli Harikalar Kumpanyası oyununda Anadolu’da turne yapan bir çadır tiyatrosunun assolisti hayallerini gerçekleştirmek için İstanbul’a gider.
Kumpanyanın yeni bir assolist bulması ve bir köy ağasının yeni assoliste aşık olmasıyla çadır karışır. Bizim ki de o hesap…
Zatı muhteremler, akşam yazdıkları senaryoları yevmiye verdikleri sosyal medya danışmanlarına hazırlatıp sabahleyin piyasaya sürüyorlar.
Son doksan günde piyasaya çıkan çakma sosyal medyacılarla, araştırma şirketlerini seçim sonunda göremezsiniz.
Kendi sahne sanatlarına ve organizatörlük işlerine dönerler meraklanmayın…
Evveli gün pekmez pazarındaki pontulcu Hidayet,
Kavaflar çarşısında takım elbise kalmadı Abi.” Dedi.
“Niyeküne ? dedim.
Anlattı.
Meğer,
Muhtar adayları,
Belediye Meclis üye namzetleri,
İlçeden gelen kasaba politikacıları,
Onların su taşıyıcıları,
Simitçi, kahveci gazozcu
Ucuz pahalı demeyip, her gün giymek üzere
Ayrı ayrı takım taklavat ayarlıyormuş.
Yanlış anlamayın.“Parçalarıyla birlikte takım”
Elbise…
Bugün,
Cumhuriyet Caddesinde,
Kravatlı birileri sizce doğru gülümseyerek geliyorsa,
Derhal kaçın.
En yakın arkadaşınız bile olsa,
Kaçın…
İstikamet,
Kapan altına doğru,
Olmadı,
Kışla önüne doğru kaçın.
Görmezden gelin..
Maşallah projeler yapılacaklar havada uçuyor.
Bu garip şehrimde vatandaş çok mutluymuş.
Mutlu mesut bahtiyar yaşayıp gidiyormuş.
İstatistikler öyle diyormuş…
Adem Badem der ki “ Masalla Masalla”
Az kaldı seçim günü gelir biter.
Siz gece gündüz süren seçim çalışmalarında aylarca her gün ayrı bir maske takıp halka şirin gözüken kişilerin, seçimi kaybettikten, gol yedikten sonraki davranışlarına bakın.
Biz seçim gecesi Kütahya Ajansında Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Cin kardeşimle iki saat canlı yayında kaldık…
Adamları canlı yayına bağlayamadık.
İki kere ikiyi toplayıp beş çıkardılar.
Ak takkeyi kara takkeyi o gece heyet halinde gördük.
Zatı muhteremler, seçim gecesi,
Kendi akrabalarınca bile adam yerine konulmayıp,
Seçimi kaybedince,
Aile efradını alıp en yakın kaplıcaya başka bir isimle gittiklerine,
En yakın arkadaşlarının bile telefonlarına çıkmayıp,
Kafalarını kuma gömmelerine şahidim.
Evvelden herkes işini bilirdi.
Herkes işini iyi yapardı.
Muamele önemliydi.
Kimse yapamayacağı işi yapacağım diye sahaya çıkmazdı.
Herkes alanında uzmandı.
Yalnız ve garip şehrimde,
“Tek Atlı Arabacılar Derneği “ bile vardı.
Bu kasabada Tek Atlı Arabacılar Derneğine ne gerek vardı demiştim amma, sonradan çözdüm köyden gelenler “ çift beygirliydi.”
Ben siyasetçi değilim, eller gibi gazeteci de değilim. Çiziktiriyorum o kadar.
İnsan ilişkileri bir sanattır.
Kendinizi yormayın.
Terlemeyin.
Yanınızdaki üfürükten tayyare taklacı güvercinlere kanıp,
Kendinizi dev aynasında görmeyin…
Neyseniz o olun.
Alışmadık gözde lens durmaz…