Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Unutulmadınız

Bu haberin fotoğrafı yok

Bu şehirde siyaset yıllardır değişmez.

Şehrül -Emin şehrin en emin kişisi demek idi.

Şehrül-Emin Belediye reisi idi.

Halk içinde hak dağıtan, hak gözeten olduğundan özenle seçilirdi…

Evvelden reis aday namzetleri Saman pazarında, Anadolu garajında,

Kapan altındaki esnaf dükkanı önünde bellenir,

Resmi olmayan sonuçlara göre de,

Oy verecek mudilere esnaf lokantasında verilen güveçle son şeklini alırdı…

Yıllar öncesinde çay sıra gidip, yol sıra gelmiş Şehrül- Eminlerden hangisini hatırlıyorsunuz.

Bu şehirde önceki dönemlerde Belediye Başkanlığı yapanlardan iz bırakmayanları hatırlayan var mı ?

Yok…

İş gönlün yoksa, seni kim hatırlasın mübarek…

Toz toprak içindeki Ilıcada ilk erkek hamamını yapan Belediye reisi Mehmet İzzet efendiyi…

Kim hatırlar…

1960 ihtilalinden sonra mecburiyetten hem Vali, hem Belediye başkanı olan,

Muhsin Batur, Ertuğrul Süer, Nezihi Fırat ı kim hatırlar.

Yaptığınız bir eseriniz, iziniz varsa unutulmazsınız.

Emeğiniz yoksa tarihin tozlu sayfalarında yer alırsınız…

Doksanlık asır çınar Rıza amcaya dedenin kahvesinde çay içerken sordum.

“Eski Belediye Reislerinden kimi unutmadın ?”

El cevap “ Bugüne kadar üç reis bilirim evlat…

Abdurrahman Karaa, Erdoğan Yavuzlar,

Ve dahi sevmesem de, Süleyman Canan…”

Gideceği sokağı karıştıran, evin anahtarını bile kahvehanede unutan Rıza amca iz bırakan reisleri unutmamış.

Diğerlerine saygılarını sunuyor. “Rahvan gitsin…”diyor…

Elli kere aday olup, elli bir kere seçilemeyenler gibi,

“İki üniversiteyi, siyaset akademisini, iki üniversiteyi bitirdim.

Ak yakalıyım, mavi yakalıyım, siyaseti ben bilirim. Beni aday adayı bile yapmadılar ” demiyor,

Yılların yaşanmışlıklarını,

Tecrübelerini aktarıyor.

İbret alana…

* * *

Bu şehirde,

Kim olursanız olun,

Bir çivi çakın, bir eser bırakın…

Bir dönemin reisleri gibi,

Ulaşımın içine ettikten sonra kenara çekilip,

Trafiği “alt komisyondan üst komisyona” gönderip,

Arapsaçına çevirdiyseniz…

Kelem gibi içinize dürülüp,

Hangi aklı evvele uyup yılların istasyon caddesini trafiğe kapattıysanız…

Birkaç yıl sonra,

Komşu şehrin siyah arabalı ağır topunun çevre yolundan geçerken

Çift şeritli şehrin ilk caddesinin trafiğe “ tıkalı” olduğunu görüp,

“ Bre zalimler, bu saçmalığı kim yapa, derhal bu yolu açın.”

Talimatıyla istasyon caddesini bir gecede asfaltlayıp yeniden trafiğe açtıysanız.

Unutulmadınız…

Şehre en büyük kötülüğü yapıp,

Gavur inadına,

Bu yoksul şehrin,

İstanbul yolu üzerindeki tek çini alışveriş merkezinin önüne,

Bugün bile, hukuken sonuçlandırılmış ancak çözülemeyen “ucube balık lokantasını” kondurup,

Küçük esnafın ekmeği ile oynadıysanız…

Unutulmadınız…

Dava konusu “Meraya tecavüz ederek,

Şehrin girişine,

Meranın, güzelim yeşil alanın ortasına edip,

Ne idüğü belirsiz, ucube “maden müzesi” kondurduysanız,

Unutulmadınız…

Servet, şöhret uğruna,

Yedi göbek sonraki torunlarınızın geleceğini garanti altına alarak,

Büyük ölçekli imar planlarında kata külli yapıp,

İmar rantından sebepsiz zenginleşip köşeyi döndüyseniz.

Unutulmadınız…

Nefsi emarenize uyup,

Şehvet uğruna,

Huriler nezaretinde,

Heyet halinde dümbelek çalıp, “Damdan dama atlar yar” türküsünü çığırdıysanız…

Unutulmadınız…

Merak etmeyin…

Bu şehirde kimse kör sağır, balık hafızalı değildir.

Rahmetli Avukat Sadık Atakan ağabeyin bir sözü vardır.

“Biz söylemeyiz. Söyleniriz.” Der.

Herkes yüzünüze güler amma,

Siz masadan kalkınca,

Arkanızdan ve dahi önünüzden yedi sülalenize saydırır…

Sakın ha,

Elli yaş üstü üç beş zevatın Faceboktaki yazdıklarına bakıp,

“Kurtar bizi baba, gözünün yağını yiyim yeniden aday ol.”

Dediklerine inanmayın…

İhmal ettiğiniz, küstürdüğünüz zevcenizden dahi onay alamazsınız…

Her görevin sonu olduğunu,

Hüvelbaki olacağınızı bilin…

Bu topraklarda seçmen sayılı günleri geçirir ama,

Yediği golü unutmaz…

Siyasette kimse,

“Bu kadarı yeter” demediği için,

Geri çekilmeyi bilmediği için,

Koltuğu bırakmaz…

Bırakamaz…

Genel seçim ayrı,

Yerel seçim ayrıdır.

Her gün sahalardayız…

Vatandaş “Biz partiye değil,

Adama oy veririz.” Diyor.

Memleketime güz geldi, salçaları, turşuları yaptık.

Domates biber kuruttuk…

Sıra geldi Belediye Reis adaylarını bellemeye…

Siz gaza gelmeyin…

Verirler gazı,

“Kurtar bizi reis gene aday ol” derler.

Sonra…

Gol kralı Pele gibi,

Öyle bir gol atarlar ki,

Guinness dünya rekorlarında yer alırsınız…