DOKTOR KALKSANA

Yıl Bin dokuz yüz yetmiş üç.
Tam elli yıl önce…
Kütahya 27 Mayıs İlkokulunda öğrenciyiz.
İki katlı okulumuz sekiz sınıftan ibaret.
Kenar mahalledeki okulumuz
Kütahya Erkek Yetiştirme yurduna komşu.
Arada yarısı yıkılmış bir duvar.
Çocuk aklı,
Kapı varken duvardan atlıyoruz.
Yetiştirme yurdundakiler bizim ilkokula eğitime,
Biz onların bahçesine misket oynamaya gidiyoruz.
Yetmiş depremi Gediz’i yerle bir etmiş…
Depremde ailesi yok olup yetim kalan,
Gedizli “ köy çocuklarıyla” aynı sınıftayız…
Yetmiş iki buçuk milletten öğrenciyiz.”
23 Nisan’ı çocuk bayramı olarak biliyoruz.
19 Mayıs Gençlik Bayramı,
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,
10 Kasım Ata’nın ebediyete intikalinin yıldönümü…
Menşei ne olursa olsun, çocuk her yerde çocuk.
Her bayramı yeni bir sevinç içerisinde kutluyoruz.
Andımızı her gün bir arkadaşımız heyecanla okuyor.
Hiç aklımızda yokken canımız sıkıldıkça,
Cumhuriyet, 23 Nisan, 10 Kasım şiirleri okuyoruz.
Her yerde her zaman,
Boş vakitlerde kimi türkü söylüyor, kimi şiir okuyor…
Masumuz…
Çocuğuz.
Önlüklerimiz kara.
Beyinlerimiz beyaz.
Konuşanları sınıf başkanı tahtaya yazıyor.
Öğretmen derse girmeden birimiz hemen siliyor.
Öğretmenimiz rahmetli Ali Osman Karayel sınıfa girdi.
“ Deminki şiiri okuyan bir daha okusun bakalım.” dedi.
Bir arkadaşım çıktı heyecanla başladı okumaya.
“Saat dokuzu beş geçe
Atam Dolmabahçe’de
Gözlerini kapamış
Bütün Dünya ağlamış

Doktor doktor kalksana
Lambaları yaksana
Atam elden gidiyor
Çaresine baksana

Uzun uzun kavaklar
Dökülüyor yapraklar
Ben atama doymadım
Doysun kara topraklar.”
* * *
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu,
Önder Mustafa Kemal Atatürk,
Tam Seksen beş yıl önce,
Bugün ebediyete intikal etti.
Özlemle anıyoruz.
* * *
Doktor kalksana,
Çocuk aklımızla şiir mi türkü mü bilmiyorduk.
Bir türküden mi esinlenmişti bilmiyorduk.
Bildiğimiz,
Anadolu’nun masum insanının,
Kurtuluş Savaşını,
Hep birlikte tek yürek kazanmanın,
Başkomutan Atatürk’e minnet ve şükran duygusuydu…
Günahsız masum çocuklardık.
Bizim neslin,
Ve dahi,
Bizden sonraki neslin,
Atatürk sevgisi hiç bitmedi.
Bitmeyecek.
Anadolu,
Atatürk’ü bağrına bastı.
Hiçbir zaman unutmayacak.
* * *
Psikolojik tepkisellik,
Özgürlük duygularını ve davranışlarını tehlikeye düşüren bir durum ortaya çıktığında,
Kısıtlamalara karşı verilen tepkilerdir…
Var olan seçeneğin,
Var olan hakkın ortadan kalkma ihtimaline karşı tepki göstermektir…
Size yapmamanız gereken bir olgu söylendiğinde,
Yasaklandığında,
Yasaklar cazip gelir.
Kaybedilen özgürlüğü yeniden kazanma adına tepki verirsiniz.
* * *
Seksen beş yıl sonra…
Bugün yurdum insanı,
Herkes
“Tek yürek”
Binlerce insan Anıtkabir’de…
Ata’mızı,
Sevgi,
Minnet ve rahmetle anıyoruz…